"

25 Haz 2014

ARAYA BİR DIY ,BİR ÇANTA ALALIM..))





Bu  converse lerin hikayesi çok komik..Büyük oğluma dayısı hediye olarak ayakkabı siparişi vermiş.Tam numarayı tutturamamış ve bir numara küçük olmuş.O ayakkabılar bana kaldı.Bu ayakkabılarsa verilen ikinci sipariş.Bunlar tam numara olarak verildi ama geldiği tarih kış sonlarıydı,bu yüzden oğlum sadece bir kez giyebildi.Yani ihale yine bana kaldı.İyi ki de kaldı diyeceğim ama pek de kullandığım bir tarz değil.Giyenlerde çok sevmeme rağmen kendime pek yakıştıramıyordum.Ben de biraz daha tarzıma uygun hale getirmeye çalıştım.Ütüyle yapışan zımbalardan aldım.Paketi 2,5 TL kadardı ..Ama fiyatından çok fazla kapasitesi var inanın.Ben ilk kez kullandım bu ütüyle yapışan taş-boncuk olayını.Çok da sevdim..Sağlamlığı da hoşuma gitti. 

Bu da ayakkabımın süslenmiş hali.Şimdi aramız çok iyi bu converslerle..))

 Sıradaki parça da plaj çantam.Malum yaz geldi,hazırlıklar muhtemelen çoğumuz tarafından tamamlandı.Benim aklımda bir plaj  çantası vardı yapmak istediğim onu da diktim efendim.Böyle taşlı-pullu-boncuklu plaj çantası mı olur demeyin.Çok sevdim onu da.Deniz havası koklamadan İstanbul sokaklarında bol bol kullanılıyor.İçi genişçe,tam benlik oldu.Bugünlük benden bu kadar.Araya bunları da sıkıştırayım dedim.Yoksa yayınlanacak post çok...Hoşça ve mutlu kalınn....

21 Haz 2014

İşte Stres Altında Bile Pozitif Kalabilirsiniz

Çalışma hayatının her gün biraz daha stresli hale geldiği doğru. Stresin iş başarısını engelleyen en önemli nedenlerden biri olduğu da iyi biliniyor. İş hayatında stres bir ölçüye kadar faydalı bulunuyor fakat o ölçüden fazlası da iş ilişkilerini bozuyor, dikkati dağıtıyor, verimi azaltıyor, başarısızlığa sebep oluyor. Tüm bu olumsuzluklar üst üste gelince ister istemez sosyal hayatımız da etkileniyor.

Bu  nedenle iş yeri kaynaklı stresi azaltmanın bazı yolları var. Benim de çok kullandığım ve etkili yollardan biri olduğuna inandığım yöntem ise; strese girdiğim anlarda ufak molalarlar birlikte derin derin nefes alıp vermek. Bu işlemi arka arkaya 5-6 kez tekrarladığımda fark edilir bir rahatlama hissediyorum. 

Geçtiğimiz günlerde yine stresli bir anda bu yöntemle rahatlamaya çalışırken çalışma arkadaşımın masasında granini meyve suyu şisesinin üzerine iliştirilen şöyle bir mesaj gözüme çarptı; “Sen kendi hayatının kahramanısın.” Bir anda pozitif düşünmenin çok işe yaradığını fark ettim. Sonra kendi kendime dedim ki; nefes egzersizleriyle birlikte kendimizi bu şekilde motive edebilir, içimizdeki potansiyeli dışarıya çıkarabiliriz.

Benim kartımı sizlerle paylaşıyorum. 

Kendi pozitif mesajınız için granini facebook sayfasını ziyaret edebilirsiniz. 

https://www.facebook.com/graniniTurkiye

Bir boomads advertorial içeriğidir.

14 Haz 2014

Bir de üzerimde görün istedim...


 Kısa zaman önce yayınladığım posttan bildiğiniz bu tuniği bir de üzerimde görün istedim.Çoğu zaman diktiğim birçok parça olmasına rağmen görüntüleme derdinden maalesef paylaşımlar gecikiyor.Tabi insan diktiğini giyip görüntüleyince daha bir iyi oluyor,daha anlaşılır oluyor.Bu durumu hızlandırmak lazım.Ya da özel çekim günleri yapmak lazım galiba.Neyse efendim tuniğin üzerimdeki hali budur ve çok keyifle giyiyorum.Alttaki fotoğrafta da diktiğim ama yayınlayamadığım birçok parça var.Hatta fotoğrafta olmayan bir o kadar parça daha.Hızlı yayınlara geçmeyi umut ediyorum.Herkese mutlu haftasonları....



8 Haz 2014

KUMAŞ ÇEKİLİŞİ



Yeni bir kumaş çekilişi daha var arkadaşlar.Ben şahsen kumaşlara bayıldım.Sizin de gözünüz kaldıysa bu kumaşlarda haydi buyrun http://dreamcrafttt.blogspot.com.tr/    ....


Bu da benim etkinlik elbsem...


Parça kumaşçılarda gezerken bu beyaz işlemeli parçayı gördüğümde işte dedim tam da aklımdaki buydu.Kumaştaki hikayee gelirsek küçükken bir elbisem vardı.Şöyle rengarenk olanlardan.Elbisenin üzerinde böyle bir parça vardı,belinde ipten kemeri,etekleri kloş.Çok severdim o elbisemi.İşte bu parça beni zamanda yolculuğa geçirdi ve bu elbiseyi dikmemi sağladı.Tabi öyle rengarenk,etekleri kloş beli kemerli değil ama üzerindeki işlemeli parça benim için yeterli.Tabi ben bu elbiseyi pantolonla kullanacağım ,benim için tunik-elbise...Hazır dikiş dünyam blogunun etkinliğine katılmışken benim elbisem de bu olsun dedeim.Gerçi bu ara diktiğim çokça parça var.Şimdi kendimi biraz dinlenceye çektim.Dinlence mi???Hiç bana göre değil çünkü bu arada badana-boya işlerine girmiştim.Neyse pek bir dallandırıp budaklandırdım sonuç olarak elbisem budur efendim.Kollarında geniş bantları var,ucuna bir düğme yetti.Kesimi yine  pratik (tasarım bana ait yani çocukluğuma::)))





Sadece salonu boyadım ama bana yetti.Daha önce defalarca tüm evi boyamışlığım var ama anladım ki rahat boya yapabilmek için benim 3 numaranın biraz daha büyümesi lazım.Hiç rahat vermedi bana.Neyse bu sene bu kadar yetsin.Hoşça ve mutlu kalın efendim.Mutlu haftasonlarııı..))


4 Haz 2014

Bu Hurriyet Çok Sosyal

Hurriyet.com.tr'nin yeni uygulaması olan "Hürriyet Sosyal’i" ilk duyduğumda bir an önce kullanmak için hevesliydim. Üyelik gerektirdiğini gördüğümde ise, önce biraz üşenir gibi oldum açıkçası... Sonra düşündüm ki, "Hürriyet , sosyal tabanlı bir haber sitesine dönüşüyorsa, bu yeniliklerden geri kalmamak gerek... Dünyada ilk defa, böyle güçlü bir haber sitesi, sosyal bir platform olma yolunda ilerliyorsa madem, ben de oradaki yerimi, bir an önce almalıyım!:)

Bilgisayarın başına geçtim ve şuradaki kısa tanıtım filmini izledim önce. Baktım ki, sosyal.hurriyet.com.tr linkinden bilgilerimi hemen girerek ya da istersem Facebook, Twitter veya Instagram gibi mevcut sosyal medya hesaplarımı kullanarak kolayca üye olabiliyormuşum, bir kaç satırlık bilgiyi doldurur, doldurmaz, üyelik için kullandığım e-mail hesabıma bir aktivasyon maili geldi, tıkladım ve üye olmuş oldum. Artık kendime ait ve ilgi alanlarıma özgü, kendi hurriyet.com.tr'mi oluşturmaya hazırdım işte.

İlk olarak, "Bize ilgi alanlarını söyle, biz sana özel haber, video ve içerikleri sunalım" denildi. Hızlıca bir göz gezdirdikten sonra, onlarca seçenek arasından, Yeme-İçme, Müzik, Moda, Spor, Fotoğraf, Sinema, Seyahat, Hava Durumu, Futbol ve Mekanlar kategorilerini işaretledim şimdilik... Ne de olsa istediğim zaman girip, tekrar değiştirebilirim. Keyif benim değil mi? :)

Sonra diğer kullanıcıları da eklemek istersem, "Kişi Takip Et" diye bir öneride bulunuldu. "Kullanıcı Sözleşmesi"ni de onaylamamla "bana özel haber akışı" sunan Hürriyet'in bu yepyeni dünyasına ilk adımımı atmıştım işte.

Artık sadece haber okuyup geçmek değil, arzu edersem her gün severek saatler harcadığım ve çok aşina olduğum sosyal medya araçlarındaki gibi rahatça kullanarak, oradaki "Like/Beğen" gibi, burada da "Öne Çıkar" tuşuyla beğendiğim ve ilgi gösterdiğim şeyleri gösterebileceğim yeni ve keyifli bir deneyimin içinde buldum kendimi. Yıllardır sosyal ağlarda kullandığım bu özelliklere, artık hurriyet.com.tr gibi bir haber sitesinde sahip olmak; haber okumayı, okuduklarımı paylaşmayı ve istersem de üzerine kendi fikrimi söylemeyi öyle kolaylaştırdı ki, kullanırken hiç yabancılık hissetmedim desem, yeridir.

Daha da güzeli ise, eğer istersem Anasayfa, Gündem, Kelebek, Spor, Ekonomi gibi tüm bölümleri, hala görebiliyor olmam... Tüm bunlara ilaveten, özel ilgi alanlarımı belirlediğim için artık, sırf anasayfada olmadığı için gözden kaçırmak durumunda kaldığım, ama aslında merak ettiğim tüm kaliteli içerikler, "Bana Özel" kısmıyla, kendiliğinden bana geliyor ve işte bu, gerçekten harika bir haber.

Dahası bildirimlere baktığımda gördüm ki, daha girer girmez takipçilerim de oluşmaya başlamış bir anda. "O da nedir*" diye merak edenleriniz için anlatayım. Bu yeni deneyim sayesinde, artık okuyucular, hem Hürriyet yazarları, hem de diğer okuyucularla interaktif ilişki kurabilecekleri, tartışma yaratabilecekleri bir platforma sahip olabiliyor. Yazarların sadece köşe yazıları değil; kişisel postları da okuyucu ile buluşuyor. En sevdiğiniz yazarların, gün içinde neler hakkında paylaşımlarda bulunduğunu da, kolayca takip edebiliyorsunuz. Anlayacağınız bu Hürriyet gerçekten çok sosyal olmuş:)

İçerik: http://usengecsef.blogspot.com/

Bir boomads advertorial içeriğidir.

BEBEK GİYSİLERİ..



Evveett,yakında bahsetmiş olduğum bebek cicileri.Ailemize katılacak olan yeni bebişimize halasından birkaç cici.Evet ikinci kez hala oluyorum ,Allah daha nicelerini nasip etsin diyorum.Çok mu aç gözlüyüm ne??Ama yeğen sevgisi de başka birşey işte.Bizim ailemizde hiç kızımız yok.Hepsi erkek.Bu yeni üyemiz kız olur diyorduk ama adet bozulmadı basket takımı hazırlandı.Zaten ailede bu kadar erkek varken kibar kibar kız çocuğu arada kalırdı heralde.Gerçi şimdilerde kız çocukları da erkek çocukları pek aratmıyorlar ama bizde durum bu.Kız olsaydı etekler,elbiseler,tütüler neler yaparız diye planlıyorduk abimin eşiyle..Hatta bir dergiyi bebek kıyafetleri yoğun olduğu için almıştım.Yani erkek olacak diye planlar suya mı düşer..Çok güzel kareli koton kumaşım vardı ,bu kumaştan benim üç numaraya da bir pantolon dikmiştim.Bu kumaşı baz olarak kullandım.Yeleğin içine çelik penye astar yaptımDüğmelere de alırken bayıldım::))Yazlık kareli bir pantolon ve yine çelik penyeden bire alt daha yaptım.Tam altı dikerken üç numaralı kuzum çikolata yiyordu ve kumaşın üzerine parmaklarını bastı.Offf nasıl da canım sıkıldı.Dikimi bitirince yıkadım azıcık kaldı.Başka kumaş olsa sorun değildi maalesef kumaş da yoktu.Napalım artık halacığı kuzusuna başka ciciler de diker kısmetse..Bu arada bebeişimizin bir de  abisi var tabi.Benim ilk göz ağrım.Abimize de  aynı kareli kumaştan pratik kesim bir şort diktim ama azıcık gözüme küçük geldi.Bakalım olacak mı.?Haydi dostlar ben kaçar.Bir süre badana boya işlerine girişmeyi düşünüyorum.Hazır dersler de bitmişken çocuklarla sanatsal çalışmalar yapalım biraz.Hoşçakalınn..)))


Blog kardeşim nisa hobi...



Sevgili Nebihan Akcan,harika biretkinlik düzenledi.Blog kardeşliği etkinliğini duymayan kalmadı heralde.Bu etkinlikte blog kardeşim sevgili  nisahobi blogunun sahibesi.Ben de bu etkinlik sayesinde bu güzel blogla tanışmış oldum.şimdiye kadar da kaçırdığıma üzüldüm.Blogda neler mi var?Şu güzelim aynaya bakarsanız el emeği göz nuru..Dikiş,nakış,keçe yapımı süsler,aman o çok tatlı bebek şekerleri,örgüler danteller neler neler.....Hemen göz atın arkadaşlar kaçırmaya gelmez.....)))






1 Haz 2014

Yeni dikilen gömlek ve bu aralar bizz....

Gömleğimi yeni diktim efendim.Kumaş o kadar azdı ki ,kıtı kıtına zor yetişti.Ancak kolsuz bir model çıkan bu parçayı ,mavi kumaşla uzun kollu hayal etmiştim.Ama olsun,birşeyi farkettim ki ;gömlek giymeyi çok sevmeyen ben gömlek dikmeyi çok seviyorum.Belki bu sayede gömleklerle de aram daha iyi olur.Gömleği dikerken tamamlayıcı olarak işlemeli (ne denir bilemedim) bir kumaşım vardı.Onu kullandım.Bu kumaşı yine başka bir tunikte de kullandım onu da yayınlamak nasip olur İnşallah..Henüz iliklerini açmadan ne zamandır fotoğraf çekimi yapmayan ben üzerime böyle geçirip polayıverdim...Çok farkedilmiyor ama kendi diktiğim beyaz çantamı ve diy projesi sandaletlerimi de kullanmayı ihmal etmedim..)))

Kısa zaman önce eşimi ,iş sebebiyle yutdışına gönderdik.Anlayacağınız çoluk çombalak ve bendeniz kaldık.İlk günden sıkıntısını yaşamaya başladılar ama Allah sağlık versin,Kimseyi anne-babasından ayrı bırakmasın.Tabi onlara iyi vakit geçirme operasyonları sürdürüyorum ama arada kafayı çatlatmak üzere olduğumu söyleyebilirim.Bu ara zıvanadan çıktılar.Ettikleri kavgalar,ağlamalar,mızırdanmalar...Aman Allah ım ,akıl sağlığımı koru ne olur?...


Babamızın gittiği gün biraz dışarı çıktık.İki numaraya hadi gülümse deyince  "çook yorgunum anne" oluyor ne hikmetse..


Üç numaraya diktiğim pantolon da üzerindeydi.Çok sevdim bu kumaşı.Bu koton kumaştan yeni doğacak yeğenime çok şeker ciciler diktim,kısmetse onlar da yakında..))


Diktiğim bu tuniği takip edenler hatırlarlar.Bu arada minik bir kot çanta da kendime dikmiştim.Çok severek nerdeyse sürekli takıyorum..))Zımbalı bilekliğim de çok sevdiğim parçalardan.Ufak olduğu için birkaç tane vardı.Ben bu olaya bayıldım,çünkü bileğime göre birşeyler bulmak oldukça zor.


Bunlar da nedir derseniz ne olacak deli kızın halleri..Mesela şu an pat pat duvardaki top sesleriyle yazmaktayım bu postu.Delirmeyeyim de ne yapayım??Ben yeni gömleğimi görüntülemeye çalışırken saz arkadaşlarım geldiler tabi ki .Aslında her çekimdeki arka plan budur bizde::))Büyük abi nerede derseniz,ağır abi oldu o,havalar 1500 sormayın...!!Neyse ben saz ekibime geri döneyim bari,yine kudurmaya başlıyorlar..Biliyorum ki yıllar sonra çocuklar yuvadan uçup gittiğinde bugünleri özleyeceğim.Gürültülerini,kavgalarını hatta çıkğlıklarını.Ama bu hareketli günleri biraz daha sakin geçirelim yahuu...))Hoşçakalın,hayatınızdan huzur eksik olmasın mutlu kalın...